Varoluşa dair evrensel okumaların ve kendimize dair bireysel okumalarımızın hayat defterimize bıraktığı bazı sorular vardır:
Bu sorular temelde şunlardır;
Ben neden varım, benim dışımda gördüklerim neden var?
Ben nereden geliyorum, onlar nereden geliyor?
Ben burada ne yapıyorum, onlar burada ne yapıyor?
Ben nereye gideceğim, onlar nereye gidecek? Bunlar insanoğlunun vicdanını ciddi şekilde meşgul eden sorulardır.
Bütün bireysel ve toplumsal kaos bu soruları görmezden gelmekten ve cevap aramamaktan kaynaklanır.
İnsanları hırçınlaştıran, tahammülsüzleştiren sorunlara dönüşen cevapsız sorulardır.
İnsanlar birçok bahane ile çözüm alanına girmek istemezler.
Çünkü varoluşun gerektirdiği ilgi ve bu denklemi çözecek içsel yetenek işlevseldir.
Bazı insanlar bu çözüm arayışından kaçınır çünkü alışkanlık ve alışılmış varsayımların ağırlığı iradeyi kısıtlar.
Böylece sorumlu davranma dürtüsüne karşı çıkan bilinçdışı huzursuzluk bir kayıtsızlık tutumunu harekete geçirir.
Ancak bu tepkisizlik eğilimine karşı ruhsal savunmaya ait olan bilinç, zihni harekete geçmeye zorladığından ve kalbin tatmin arzusu durgunluğu kabul etmediğinden, kayıtsızlık tutumuna tepki gösteren doğal bir direnç ortaya çıkar.
İnsanın çelişkisinin ve iç çatışmasının temel nedeni, ruhani ihtiyaçların karşılanmasındaki yanlış ve tembel davranışlardır.
Evet, ne kadar üzücü olsa da.
BIR INSANIN ISTEYEREK KATLANABILECEĞI EN BÜYÜK ACI, KENDI VARLIĞININ GERÇEKLIĞINI FARK ETMEMEK IÇIN SÜRDÜRDÜĞÜ SESSIZLIKTIR.
READ YOURSELF ¿
There are some questions that universal readings of existence and our individual readings of ourselves leave in our life notebooks:
These questions are basically the following;
Why do I exist, why do those I see outside of me exist?
Where do I come from, where do they come from?
What am I doing here, what are they doing here?
Where will I go, where will they go? These are questions that seriously occupy the conscience of human beings.
All individual and social chaos stems from ignoring these questions and not seeking answers.
It is the unanswered questions that turn into problems that make people irritable and intolerant.
People do not want to enter the solution field with many excuses.
Because the interest required by existence and the inner ability to solve this equation are functional.
They cannot consider this struggle. Habits and the weight of habitual assumptions restrict volition.
Thus, the unconscious uneasiness that opposes the urge to act responsibly activates an attitude of indifference.
But since consciousness, which belongs to the spiritual defense against this tendency to unresponsiveness, compels the mind to act, and since the heart’s desire for satisfaction does not accept stagnation, a natural resistance arises that reacts to the attitude of indifference.
The root cause of human contradiction and inner conflict is wrong and lazy behavior in the satisfaction of spiritual needs.
Yes, as sad as it is.
THE GREATEST SUFFERING A HUMAN BEING CAN WILLINGLY ENDURE IS THE SILENCE HE MAINTAINS IN ORDER NOT TO REALIZE THE REALITY OF HIS OWN EXISTENCE.
M. Safitürk
