Hayat ; çocukluk, gençlik, erişkinlik ve yaşlılık bağlamında bir ilerleyiş çizgisine sahiptir. Tüm yaşam evrelerine dokunarak geçen insanların yaş alımları belirli bir olgunluğa geldiği zaman iki yönlü bir sosyo-psikolojik realite ortaya çıkar.
Bir yönü: Deneyimli insanların toplum içindeki konumu ile kendilerince algılanan ve hissedilen bireysel varlık durumları.
İkinci yönü: Eş ve çocukları ile olan hayat paylaşım çıktıları.
Birinci yön itibariyle, yaş almış olmanın getirdiği doğal durağanlık,
Sosyal aktivelerde azalma,
Çevre ve İlişki kayıpları,
Mesleki statü fonksiyonlarında değer yitirimleri,
Ve bu total ve doğal sürece bağlı olarak uzun süreli yalnız yaşam.
Ve bu yaşamın getirdiği, endişeler, çekinceler, hastalıklar ve ölüm korkusu gibi birçok faktörün birikimsel ağırlıkların oluşturduğu psikolojik yıpranma.
İkinci yön itibariyle aile bireyleri tarafından paylaşılan olumsuz şartların getirdiği sorunlar. Bazı aile bireylerinin yaş almış ebeveynleri ile çeşitli nedenlere gereğince ilgilenememeleri ebeveynler üzerinde bir dışlanma, kendini yük ve işe yaramaz görme etkisi bırakarak depresif durumlar geliştirebilmektedir.
Bu gelişimin getirdiği duygusal dalgalanmalar iki taraf açısından da yıpratıcı olabilmektedir.
İleri yaş almış bireylerin; geçmiş, bugün ve gelecek bağlamında yaşamdan hissettikleri ve bu duyusal durumun psikolojik durumlarına ve beklentilerine karşı negatif etkisinin giderilmesi için farklı bir bakış açısının hayata geçirilmesi önem taşımaktadır.
Bu bakış açısı ; yaşanmış bir ömrü hayat niteliği ile anlamlandırmakla birebir ilgilidir. Yaşamın devam etmesi bağlamında ise zamanı zenginleştirmek içeriğine sahip olmalıdır.
Sorumlu aile bireyleri açısından ise ; göz ardı edilebilen, aşılması zor gibi görünen engellerin nasıl kayıplara neden olabileceğinin deklare edilmesi, yeni ve anlamlı şeylerin planlanması açısından kazanımlı sonuçlar doğulabilir.
Şunu unutmamalıyız ki; hayatın normal seyrinde gelişen her şey hayata dairdir. Bütün mesele, olay ve durumların baskısı ile görünmesi zorlaşan güzelliklerdir.
Ve hayat nitelik itibariyle belirsizlik barındırmaz. Her faaliyet ve değişimin bir tatmin edici bir anlam karşılığı vardır.
Murat Safitürk