Genel olarak hepimiz hayata gözlerimizi bir aile içinde açarız. Yaşama merhaba dediğimiz ailemiz, ilk anlarımızdan son anımıza kadar hayatımızın her alanını etkileyecek bir yapıya sahiptir.
Bu etkileşim kişiliğimizin oluşunda da en baskın temellerin oluştuğu yerdir. Karakterimiz burada şekillenir. Sosyal hayatımızın ilk adımları burada atılır. İlgilendiğimiz ve ilgileneceğimiz her şeyi burada tanımaya başlarız.
Kendi tercihimizle edinmediğimiz ailemiz eğer sağlıklı bir aile ise, büyük oranda nasıl sağlıklı ilişkiler kurabileceğimizi burada öğreniriz. Eğer sağlıklı iletişimi ve işlevselliği olmayan bir aile ile yaşama başlamış isek, bazı eksikler ve kopukluklarla hayata merhaba demiş olmamız kaçınılmaz olacaktır.
Ancak, kendi farkındalığı gelişmiş bireyler için bu olumsuz görünen tablo, deneyimsel bir kazanıma dönüşerek bir gelişim aracı da olabilir. Bu yönüyle hayatını olumlu biçimde yapılandıran insanlar az değildir.
Bununla birlikte olumsuz etkileşimi çok olan aileleri için bu değişmez bir durum da değildir. Biraz isteklilik ve yaşam formuna katılacak iyi tercih ve işlevsellik bu durumu çok farklılaştırabilir. Kendi kurduğumuz aileler de olumlu olumsuz içinde doğduğumuz ailelere benzeyecektir. Tüm ailelerde olan ortak yaşam ve süreçler ailemiz içinde geçerli olacaktır.
Mücadele, sabır, tahammül gerektiren durumlar olduğu gibi, minnet, şükür ile devam eden hayatlar da olacaktır. Bazen iyi ve kötü günler tabirine uygun zamanlarda yaşanacaktır.
Her ne olursa olsun her şeyin bir ortaya çıkış sebebi vardır. Bu sebebin neden olduğu sonuçlar ile bazı müdahalelerle yönetilebilir.
Durağanlık çöküşe giden yolu açtığı gibi, doğru yaklaşımın olmaması da sorunu büyütür. İşlevsel olmak, çıkış yolları aramak, iyiliğe talip olmak hayatça desteklenir. Bu nedenle duruma özel çözümler geliştirmek ve insan yapısına uygun reçeteler oluşturmak zorunlu bir gereklilik olduğu gibi, aile adına verimlilik anlamında değerler üretebilmektir.
Her aile kuruluşunun ana sebebi, birliktelikten oluşacak yaşam için doğal bir sevktir. Kadın ve erkek arasında yaratılış olarak var olan tamamlayıcı özellik, duyusal nitelikle birliktelik için uyum üzerine programlıdır.
Mükemmel donanıma sahip bu program, kişilik yapısı ve mizaç oluşum etkileri ile ortaya çıkan beklenti durumuna göre şekillenir.
Bu şekillenen yapı, ulaşılmak istenen şeylere yönelik hareket ettiğinde, edinimin tarzı, amacı ve hedefi gibi noktalara göre kendi kimliğini gösterir.
Yakın tarih birlikteliklerinin genel itibariyle yoksun oldukları bilinç nedeni ile birçok evlilik maalesef sürdürülememektedir. Veya her şeyin yolunda gittiği düşünülürken, birden bir sebeple rüzgârın ters esmeye başlaması gibi durumları mutsuzluklar meydana getirmektedir.
Bütün olumsuz gelişmelerin ana sebebi, işin ve işleyişin doğasının bilinememesi, öğrenilememesi belki de hiç düşünülememesi ile harekete geçirilmesidir. Evren ve içindekiler planında bulunan mükemmel işleyiş ve program, insan ilişkileri içinde geçerlidir. Verilen her kararın uygulanması için bir metoda ihtiyaç vardır. İnsan bilinçli bir varlık olduğundan tercihlerini bilerek yapması, şartları akılcı değerlendirmesi, doğasının bir gereğidir…
Murat Safitürk