Bilgi yoksunluğu ve neticesinde görünen boşluk, düzensiz bir hayatı insanın yaşamına taşır.
Hakkında bir şey bilinmeyen ve önümüzde bulduğumuz şeyler, birçok etkenlerin müdahalesi ile çeşitli renklere bürünür.
Bu renkler bazen çekici olabilir ve insan doğasında olan merak eğilimi ile o cazibeye kapılır.
Nasıl her şeyin meydana gelişinde bir sebep ve amaç varsa, insana zarar veren şeylerin tesadüfen gelişmesi imkansızıdır.
İyi şeyleri hayat karıştırıp, varlık niteliğini arttırmak için efor harcayanların yanı sıra, hayatın güzelliğe olan akışının yönünü kötülüğe doğru değiştirmek için çaba sarf edenler de vardır.
Bu iki sınıfı tacir olarak kabul etsek, her bir gurup kendi ürününü piyasa sunmak için, çeşitli argümanlar kullanacakları kaçınılmaz.
Ve satıcılardan hiçbiri, kendi malını kötülemeyecek, alıcıyı etkilemek için en iyisi kendi malları olduğu hakkında iddiada bulunacaklardır.
Bu ürünlerin hangisinin iyi olduğu, satıcıların hangisinin iyi niyetli ve dürüst çalıştığını anlayabilmek için iki şeye ihtiyaç vardır.
Birisi bilgiden yola çıkan ve doğru işleyen bir akıl,
Diğeri ise akılla barışık korumuş bir kalp.
Eğer bu iki donanıma sahip değilsek, pazarlamanın illüzyonuna kapılıp zararlı şeylere yönelebiliriz.
Böylelikle aldığımız kötü ürünlerin sorumluluğunu bize bırakan şey konu hakkında bilgisizliğimiz olacaktır.
Öğrenme imkanının olduğu bir yerde, gerekli öğrenimimi yapmamakla sonuçtan doğacak zararın faturası da bizim olacaktır.
Bu nedenle bilgiye erişim önemlidir. Deneyimlerden faydalanmak, danışarak hareket etmek güvenlik gereksinimimizi edinmek için aklımızı kullanmak anlamına gelecektir.
Yoksa bir çocuğun kandırıldığı gibi kolaylıkla aldanabileceğimiz ve ilgimizi çekecek birçok maddi manevi emtia hareketli bir şekilde kendine müşteri bulmak için gezinmektedir.
Dolayısıyla teklif edilen ve müşteri olduğumuz şeylerin özelliğini analiz edebilmek ile fayda-zarar değerlendirmesi yapabilecek donanıma ihtiyacımız bulunmaktadır.
Bu ise ancak bilmekle olur.
Bilmek için ise öğrenmek gereklidir. Öğrenme ve bilgilenmeyi etkin kılacak şey ise istençli bir iradenin kendini ileri çıkarmasıdır.
Özetle kaliteli bir yaşam ve sorunsuz bir özgürlük için bilmek ve doğru ve yanlışı ayrıştırıcı akıl kullanımı zorunluluktur…
Murat Safitürk